Hedefteki Kurtçuk


    AÇIK GÖRÜŞ  X                           09.02.2008
-----------------------------------------------------------------                                               YUNUS EMRE ORAL

        hedefteki kurtçuk

  Bir Ernesto Che Guevara kolyesi..
  Özgürlüğün, eşitliğin, bir ideolojik inancın simgesi..
  Bir kolye size bunlardan daha başka ne gibi siyasi bir özellik anlatabilir ki..
  Günümüz Türkiye'sinde daha fazlasını bile anlatabilene rastladım..
  Hem de yüzyüze hem de tartışarak..
  O kişi bir dönem, bir ilçenin ülkü ocağı başkanlığını yapmış, şimdilerde ise dükkan vergilerinin fazlalığından dolayı bir tarikatta bilmem ne gecelerine katılan bir isim..
  İsim vermek hata olur..
  Bana kolyemden dolayı vatan haini, Atatürk düşmanı, Atatürk dururken başka bir ülkenin liderine inanıyorsun falan demişti..
  Ne yalan söyleyeyim alınmamıştım.
  Yaş farkından dolayı cevapta verememiştim saygısızlık olmasın diye..
  İşte şimdi cevap vermenin uygun olacağı görüşündeyim..
  ilk olarak vatan hainliği yaftasının cevabını vereyim;
  Tarih 11 Aralık 1990 yani Hiram Abas'ın ölümünden 45 gün sonra..
  CIA ajanı Frank Terpil Beyrut'ta silahlı 3 kişi tarafından kaçırıldı..
  Kimdi Terpil, icraatı neydi ??
  Terpil kaçırılmasından yaklaşık bir ay önce ABD'de bir televizyon kanlına verdiği verdiği demeçte Türkiye'ye silah satıldığını ve bu silahların Delex Internationel firmasının gönderdiğini açıkladı..
  Bu şirketin en önemli müşterilerinden biri de eski MHP Genel İdare Kurulu Üyesi Murat Bayrak'tı..
  Silah satışında tarih ve kişi belirtilmiyor..
  Fakat CIA, MOSSAD, KGB Türkiye'ye silah getirildiğini doğruluyor ve üstelik Hiram Abas'ın eliyle..
  Hiram Abas emekli bir MİT'çi idi.En önemli özelliği Türkiye'de tüm zamanların gördüğü en iyi silahşördü.Koyu bir milliyetçiydi.Komünizm karşıtı eylemlerde bulunmuş, Ziverbey Köşk'ünde İlhan Selçuk, Çetin Altan gibi bir çok solculya yaptığı işkencelerle ismini duyurmuştu.
  Hiram Abas deniz yoluyla silahları ABD'den Türkiye'ye getirmiş..
  Daha sonra sahibine yani Murat Bayrak'a teslim ettiği iddiaları bazı kaynaklarda doğrulanıyor.
  O silahlar kara yoluyla bu kez Kuzey Irak'a gönderiliyor.
  Irak Hükümeti'nin o dönemlerde Rusya ile silah ticaretinde olduğu net bilindiği için açık yüreklilikle silahların Kuzey Irak'ta ki Kürt birliklerine teslim edildiğni söyleyebilirim.
  Peki PKK'nın alt kademesinin kullandığı silahlar kaç yapımı ??
  1990..
  Yani milliyetçi partimizin milliyetçi üyesi vatanını ABD'ye ve Kürt'lere satmıştır.
  Ülkü ocaklarının liselerdeki gençleri toplayıp vatan-millet hikayeleriyle çetecilik yaptığı bilinen gerçektir.Bunun en önemli belgesi liselerde temsilcilerin bulunup, liselerde iş yapacak gençlerin ülkü ocaklarında toplanıp onlara bir takım olayların anlatılmasıdır.
  Bir diğer neden ise ülkü ocaklarının başındaki kişiye Reis diye hitap edilir..
  Reis bir çete veya örgütün başındaki isme verilir..
  Örneğin Sedat Peker, Abdullah Çatlı, Alattin Çakıcı..
  Bana karşı yapılmış bir diğer iddiaya gelelim;
  Atatürk'e inanmayıp başka ülke liderine inanmak..
  Atatürk'e inanmıyorum..
  Çünkü Atatürk Peygamber değil, din adamı değil, din ile alakalı bir isim değil.
  Atatürk bir siyasi liderdir..
  Ve hiç bir şeyden olmasa bile sadece bu vatanda rahat nefes aldığımız için Atatürk'e şükretmemiz gerekir.
  Ben Atatürk'ü boyunuma kolyesini takacak kadar alçaltamadığım için siyasi bi simge olarak Che Guevara'yı asıyorum.
  Ve en önemli sonucu açıklayacak olursam;
  Aradaki farkın şu olduğu kanaatindeyim;
  Ülkücü gençliği her zaman vatan-bayrak der..
  Onlar için her zaman vatan vardır..
  Başarılarının sevincinide vatan yaşar, yanlışlarının bedelinide vatan öder.
  Başarı olarak Abdullah Çatlı'nın ASALA'ya karşı başarılı operasyonlarını gösterebiliriz.
  Fakat yanlışlar olarak, Türkiye'yi batağa sapladıklarını görmezden gelinemeyecek kadar fazla hata yaptıkalarını söylemek gerekir.
  Bunlardan sadece Abdi İpekçi, Papa ve Hrant Dink suikastleri bile Türkiye'nin dış siyasette ne kadar parçalandığını gösteriyor..
  Gelelim ilerici gençliğe;
  Onlar vatan-bayrak siyaseti yapmazlar..
  Onlar için her zaman millet vardır, halk vardır..
  Eşitlik, özgürlük siyaset yaparlar.
  Bir hata yaptıklarında faturayı kendileri veya önderleri öder..
  O yüzden vatansız gibi görünürler..
  Ama aslında onlar halktandır ve çetecilik yoktur..
  Şimdi soruyorum size;
  Bana vatan hainliği yaftasını yapıştıranların kendi tarihlerini incelediğinizde kim vatan haini, kim Atatürk düşmanı ??
  Bizler yıllardır sizin vatan-millet hikayelerinizle büyüdük..
  Her olayda sizleri izledik..
  Tepki koymadık..
  Size sadece iki kez tepki koyduk..
  O tepkilerde 12 Mart ve 12 Eylül'de anca bastırılabildi.
  Şimdi sayenizde türban üniversitelere giriyor..
  Yani Türkiye'yi bi adım daha geri götürüyorsunuz..
  Ortaçağ'a..
  Yine izliyoruz..
  Sözün bittiği noktada müdahale etmek için..
  Bu sefer pusuda Kürtlerde bekliyor..
  Yaptığınız hata Güneydoğu'ya mal olcak..
  O karışıklıktan emin olun onlar karlı çıkacak..
  Tek bir şey...
  Siz onların elinide sıkmıştınız, üstelik diğer eli mehmetçiğe silah sıkarken..
  Apo'ya sayın diyen kişide sizin müttefiğiniz..
  Teşhisim karanlığa yürüyorsunuz..
  Tavsiyem ateş etmeyin..
  Karanlığa ateş edenin silahı, aydınlıkta ateş almaz..
  Hedef olursunuz..
  Haberiniz olsun.. 
  
(bu bölüm sitemizden tamamen bağımsız sadece güncel olayları farklı bir bakış açısıyla eleştirmek için kurulmuştur.İdeolojik yapı farklılıklarından kaynaklanan düşünce farklılıklarından dolayı şimdiden özür diler, sizlere daha çok okumayı tavsiye ederim)

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol